Bakan Şatıroğlu, açılış konuşmasında, Türkiye’nin enerji arz güvenliğine katkı sağlayan SOCAR Türkiye’nin, bölgenin de kritik enerji oyuncularından biri haline geldiğini söyledi. Şatıroğlu, “18,2 miyar dolarlık yatırımlarıyla halihazırda Türkiye’de en çok yatırım gerçekleştirilen dış yatırımcı SOCAR Türkiye, bu süreçte kayda değer bir istihdam yaratmış, ülkemizin stratejik kalkınma hedeflerine güçlü bir destek sağlamıştır” dedi.
SOCAR Türkiye’nin başarılarının, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki güçlü işbirliğinin bir yansıması olduğunu belirten Şatıroğlu, “Ülkelerimiz arasındaki işbirliği, diplomasi, savunma ve ekonomi alanlarında olduğu gibi enerji alanında da her gün güçlenerek devam etmektedir. Umuyorum ki ivme, SOCAR Türkiye’nin bundan sonraki faaliyetlerine de aynı şekilde yansıyacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’ye 15 yılda 18 milyar dolar yatırım
Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan da SOCAR Türkiye’nin dünyanın en köklü petrol ve doğal gaz şirketlerinden Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi SOCAR’ın Türkiye’deki iştiraki olarak 2008’den bu yana faaliyetlerini sürdürdüğünü söyledi. SOCAR Türkiye’nin, 15 yıllık sürede yaklaşık 18 milyar dolarlık yatırımla Türkiye ekonomisine, üretime ve istihdama büyük katkı sağladığını kaydeden Gürcan, “1965’te kurulan Petkim, 1970’li yıllardan bu yana ambalaj, inşaat, tarım, otomotiv, tekstil, elektrik ve elektronik başta olmak üzere birçok sektöre girdi sağlayan, Türkiye sanayisinin vazgeçilmez bir hammadde üreticisi konumunu sürdürmektedir” diye konuştu.
“Yatırımlarımız artarak devam edecek”
SOCAR Türkiye CEO’su Elchin Ibadov da bugüne kadar elde edilen başarılarla gurur duyduklarını belirterek, “Biz yine aynı çizgide yürümeye devam edeceğiz. Yatırımlarımız artarak devam edecek. Özellikle petrokimya sektöründe, rafineri sektöründe kapasitemizi artırmaya devam edeceğiz.
Modernizasyon, optimizasyon çalışmalarını sonuna kadar yürüteceğiz. Sadece iktisadi değerlere değil aynı zamanda iki ülkenin ortak stratejik çıkarlarına her zaman dikkat edeceğiz. Onlara hizmet etmeye çalışacağız. Çünkü bu bizim her zaman mukaddes maksadımız olarak karşımızda” dedi. İki ülke ilişkilerine dikkati çeken Ibadov, “Türkiye ve Azerbaycan’ın köklü geçmişi var. Aynı zamanda ortak ve parlak geleceği var. Biz bu geleceğe inanıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin büyüyerek yoluna devam edeceğine kalben inanıyoruz. Azerbaycan ve Türkiye ekonomilerinin kalkınmasına, istihdamı, toplumsal refahının daha da güçlenerek ilerleyeceğine, Türk dünyasının çok yakın zamanda dünyada büyük bir güç haline geleceğine kalben inanıyoruz. Bu inançla da yolumuza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Ibadov, Türkiye’deki faaliyetlerine başladıklarında, 15 yılda Türkiye’nin en büyük dış yatırımcısı ve entegre endüstri grubu olacaklarını tahmin etmediklerini dile getirerek, şunları söyledi; “Paydaşlarımızın bize olan desteği ve yatırıma doymayan, her yatırımın arkasında yeni piyasalara girmek, yeni ufuklar açmak suretiyle hareket ettiğimiz için 15 yılda bu başarıları elde ettik. Dikkat ederseniz, yabancı yatırımcı demedim, ‘dış yatırımcı’ ifadesini özellikle kullandım.
Çünkü bir Azerbaycan şirketi olarak kesinlikle Türkiye’de kendimizi yabancı olarak görmüyoruz. Burayı kendi evimiz gibi görüyoruz. Kendi evimiz gibi sahipleniyoruz. Yaptığımız yatırımları sadece iktisadi bakış açısıyla değil, Türkiye ve Azerbaycan devletlerinin ortak stratejik çıkarlarına hizmet etme noktasında da buluşturmaya çalışıyoruz.”